Anne babalar bir zamanlar çocuk,
tüm öğretmenler bir zamanlar öğrenciydi.
Başarılı şirketlerin kurucularının hayatlarını inceleyin, hepsi uzun yıllar başka şirketlerde çalışmıştır.
Genç girişimciler, gözlerinizin içine bakıp sırıtarak sizi kandırmaya çalışanlara dikkat edin!
20’li yaşlarınız okuma, öğrenme, kendini geliştirme yıllarınızdır. İyi bir üniversiteye gidin, vaktinizi iyi değerlendirin. Hem meslek edinin, hem bilimsel ve kültürel donanımınızı oluşturun. Matematik, yabancı dil, felsefe, sanat gibi bir çok alanda birikim edinin. Okumayı, araştırmayı, problem çözmeyi öğrenin. Üniversite eğitiminin size verdiği bir şey olmadığından şikayet ediyor olabilirsiniz. Herkes okurken öyle düşünür.
Berbat bir okulda okumuyorsanız, okulunuzu bitirin.
Sonra, mutlaka iyi şirketlerde çalışın. Uzun yıllar olmasa da, mutlaka.
İyi yöneticileri görün.
İyi patronlardan öğrenin.
İş bulmak, bir şirkete girmek, bir şirkette kalmak, yönetici olmak kolay değildir. Patron olmak da zordur.
Cin olmadan, adam çarpmayın.
Çarpılırsınız!
Okulunuzu yarıda bırakmayın. Günlük fırsatlara aldanıp, hayatınızı karartmayın. Seçenekleri olan insanlar için hayat fırsatlar sunmayı bırakmaz. Eğitiminiz, mesleğiniz, diplomanız, hele gençlik yıllarınızı asla riske atmayın. Size Amerikalı girişimcileri örnek gösteren insanlara kanmayın. Çoğu, sırtınızdan voleyi vurmaktan ötesini görmüyor, bilmiyor veya düşünmüyor. Orta yaşlarınızda cebinde parası, diploması ve mesleği olmayan biri olduğunuzda da yanınızda olacaklar mı?
Biliyor musunuz: bu ülkede cebinde tonla para olan on binlerce insan var. Çoğunun ortak dramı ise “okuyamamış” olmaktır.
Sahip olacağınız hiçbir servet, size yirmi’li yaşlarınızı satın alamaz..